Koronavirüs Sonrası Dünya Hakkında 9 Öngörü

Yazar: Bernard Marr

COVID-19 dalgası dünyayı sarsmaktayken, bir yandan da insanlığı çalışma ve yaşam şeklimizde yenilikler ve değişiklikler yapmaya zorluyor. An itibarıyla kendimizi bulduğumuz durumun iyi yanı ise, bireylerin ve kurumların COVID-19 sonrası dünyada güçlükleri daha kolay yenebilir hale gelmesidir. Burada pandemiyi atlattıktan sonra dünyanın nasıl olacağına dair dokuz öngörü yer almaktadır.

  1. Daha Çok Temassız Arayüz ve Etkileşim

Dokunmatik ekranlar ve onların bize sağladığı olanaklardan etkilendiğimiz zamanlar pek de geride kalmamıştı. Ancak COVID-19, her türlü dokunulabilen yüzeyin hastalık yayabileceği konusunda aşırı farkında olmamıza neden oldu. Bu nedenle COVID-19 sonrası dünyada daha az dokunmatik ekran, daha çok sesli arayüz ve yapay görme arayüzü olacağı beklenmektedir. Pandemi öncesinde mobil cihazlar ile temassız ödeme seçeneklerinin ortaya çıkışını gördük. Ancak dokundukları yeri sınırlandırmak isteyen kişilerin sayısının artmasıyla birlikte, mal ve hizmet için fiziksel temas gerektirmeyen bir ödeme seçeneğinin ilgi çekeceği olasıdır. Yapay görme arayüzleri bugün sosyal medya filtreleri uygulamalarında ve bazı mağazalarda otonom ödemelerde hâlihazırda kullanılıyor. Fiziksel teması sınırlandırmak amaçlı yüzleri ve jestleri ayırt eden sesli arayüz ve yapay görme arayüzlerinin yayılmasını bekleyin.

  1. Güçlendirilmiş Dijital Altyapı

COVID-19 insanların evden çalışmaya ve sosyal izolasyona uyum sağlamalarına neden oldu. Toplantılara, derslere, egzersizlere ve daha fazlasına evlerimizde sığınırken devam etme amacıyla dijital çözümler bulmak için kendimizi ortak bir çabaya zorlarken bu durum COVID-19 sonrası dünyada da söz konusu aktivitelerin bazılarını sürdürmemizdeki nedenlerin farkına varmamızı sağladı. Bana gelince, yalnızca bir toplantı için başka bir ülkeye seyahat etmenin çok da önemli olmadığını fark ettim ve her türlü toplantının (evet, yönetin kurulu toplantılarının bile) görüntülü çağrı ile eşit derecede etkili olabileceğini öğrendim. Sosyal mesafe şartları sayesinde kızım ilk piyano dersini görüntülü çağrı üzerinden aldı ve ders şaşırtıcı şekilde iyi geçti.

  1. Nesnelerin İnternetinin (IoT) ve Büyük Verinin (Big Data) Daha Sıkı Takibi

Pandemi döneminde gerçek zamanlı veri gücünün farkındayız. Söz konusu durumdan çıkaracağımız dersler bizleri nesnelerin interneti teknolojisini ve büyük veriyi kullanarak gelecekteki salgınları nasıl takip edeceğimiz hakkında bilgilendirecektir. Salgında kimlerin belirti gösterdiğini bildireceği ve takip edebileceği için ulusal veya küresel düzeyde uygulamalar daha iyi bir erken uyarı sistemiyle sonuçlanabilir. Böylelikle hastalığa maruz kalanların nerede bulunduklarını, bulaşıcılığı göstermek için kimlerle etkileşime geçtiğini izlemek için GPS verisi kullanılabilir. Kişi mahremiyetini korumak ve verinin kötüye kullanımını engellemek için söz konusu girişimlerin her biri dikkatli uygulamayı gerektirir ancak gelecekteki pandemileri daha etkin şekilde takip etmek ve bunlarla daha etkili biçimde başa çıkmak için büyük faydalar sunar.

  1. Yapay Zekâ Destekli İlaç Geliştirme

COVID-19’u ve gelecekteki virüsleri önlemek ve tedavi etmek için etkili ve güvenli olacak ilaç ve aşıyı ne kadar hızlı şekilde yapıp dağıtırsak,  ilaç ve aşı o kadar hızlı yaygınlaşır. Yapay zekâ, insanın çabalarını hızlandıran ve tamamlayan nitelikte olduğundan ilaç geliştirme için uygun bir ortak sayılır. Yaşadığımız güncel olaylar yapay zekânın ilaç geliştirmede kullanımı için gelecekteki uğraşları etkileyecektir.

  1. Teletıp

Sağlık çalışanlarınızdan Teletıp veya sanal konsültasyona hazır olduklarına dair e-mail aldınız mı? Hastanelerde ve diğer sağlık hizmeti ofislerinde yoğunluğu kontrol altına almak üzere birçok sağlık çalışanı sanal konsültasyon uyguluyor ya da hastalarına konsültasyonun görüntülü çağrı ile yapılabileceğini hatırlatıyor. Doktorları veya sağlık merkezlerini sıkıştırmak yerine; uzaktan tedavi, klinik hizmetlerin bizzat orada bulunmaksızın uygulanmasını sağlar. Bazı sağlık çalışanları COVID-19 öncesinde bu konuyla yüzeysel olarak ilgilenmişlerdi. Ancak sosyal mesafe birçok alanda zorunlu hale getirildiğinden konuya ilgi daha da arttı.

  1. Daha Çok Online Alışveriş

Birçok işletme halihazırda online alışverişin şifresini çözmüş gibi hissetse de alışverişlerin büyük bir kısmının online platformlara taşınmasıyla birlikte COVID-19 hiç olmadığı kadar sistemleri zorladı. Online alışveriş seçenekleri olmayan işletmeler ise iflas ile karşı karşıya geldi ve biraz imkânı olanlar ise arzı artırmaya çalıştı. COVID-19’dan sonra fiziksel ortamlarda faaliyet gösteren işletmeler olarak varlığını devam ettirseler bile, rekabet gücünü sürdürmek isteyen işletmeler online hizmetler sunmak için çözüm yolları bulacak. Böylelikle müşteri tercihlerine veya gelecekteki olası pandemilere bağlı olup olmaksızın meydana gelen ani dalgalanmalara uyum sağlanması için lojistik ve sevkiyat sistemleri iyileştirilecek.

  1. Robotlara Karşı Artan Güven

Robotlar virüslere karşı duyarlı değildir. Market alışverişi teslimatında, sağlık sisteminde yaşamsal bulguları saptamada veya fabrikaların işlemesinde kullanılsalar da, şirketler robotların bizi nasıl desteklediğini ve COVID-19 sonrası dünyada ya da gelecekteki olası bir pandemide ne kadar önemli bir rol üstlendiklerinin farkında.

  1. Daha Çok Dijital Etkinlik

Bizzat katılımla gerçekleştirilen etkinliklerde yer alan ve dijital platformlara geçmeye zorlanmış olan organizatörler ve katılımcılar, bu durumun avantajları ve dezavantajlarının farkındalar. Örneğin, Londra’da Parlamento Binası’nda gerçekleşen teknoloji münazaralarına düzenli olarak katılırım. Bu haftanın ‘Eğitimde Yapay Zekâ’ konulu münazarası sanal etkinlik olarak gerçekleştirildi ve oldukça güzel geçti. Aynı zamanda daha fazla kişi katılım sağladı. Bizzat katılımda olan kapasite sorunlarını yaşamadık, hatta tüm dünyadan bağlanan katılımcılar vardı. COVID-19’dan sonra sanal etkinliklerin bizzat katılımlı etkinliklerin yerine tam anlamıyla geçeceğini öngörmüyorum. Bir yandan da; organizatörlerin, dijital bakış açısının bizzat katılımlı etkinlikleri tamamlaması için yöntemler bulacağına inanıyorum. Bizzat katılımlı etkinliklerin bir parçası olacak ve diğer etkinliklerin de dijital olarak gerçekleşmesini sağlayacak hibrit etkinliklerin keskin yükselişini öngörmekteyim.

  1. E-Spor’da Artış

Spor etkinlikleri, organizasyonları ve taraftarları, favori uğraşlarının COVID-19 nedeniyle askıya alınmasıyla veya sezonun tamamen iptal edilmesiyle karşı karşıya kaldı. Ancak e-spor gelişmekte. Hatta F1 araba yarışlarının televizyonda elektronik versiyonları bile var ve geleneksel Formula 1 yarışı gibi olmasa da insanlara bir “spor” merkezi sunuyor. Ana akım spor etkinliklerinin aksine e-spor etkinlikleri kolaylıkla online platformlara geçiş yapabilir. Etkinliklerle benzer bir şekilde, fiziksel etkinliklerin dijital sunumlarla tamamlandığı hibrit sporların artacağını öngörüyorum. COVID-19 sistemlerimizi ve sabrımızı zorluyor olabilir ancak aynı zamanda da zorluklarla başa çıkma yeteneğimiz geliştirirken ihtiyaçtan doğan yeni ve yenilikçi çözümler bulmamıza imkân sağlamaktadır. COVID-19 sonrası dünyada virüsle mücadele etmeye ve dünyamızı daha iyi hale getirmeye harcadığımız zaman içerisinde çıkaracağımız dersler olduğunu öngörüyorum. Peki, siz gelecekte neler görüyorsunuz?

Kaynak: https://www.forbes.com/sites/bernardmarr/2020/04/03/9-future-predictions-for-a-post-coronavirus-world/#38579b025410

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.